İslam dininde kıymetli aylardan birisi olan ve hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem Ayı, bünyesinde birçok önemli ve ibret alınması gereken olay barındırmaktadır. Hz. Âdem’in (a.s) tövbesi bu ayda kabul edilmiştir. Hz. Musa (a.s) Firavun’un zulmünden, Hz. Yunus (a.s) balığın karnından bu ay kurtulmuştur. Hz. İsa (a.s) dünyaya gelmiş, Hz. Eyyub yine bu ay şifa bulmuştur. En önemlisi de bu ilahi lütufların tamamının, Muharrem ayının onuncu günü anlamına gelen Aşure Günü’nde gerçekleşmiş olmasıdır.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in, “Cennet çocuklarının efendileri” diye övdüğü torunlarından biri olan Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin şehit edilmesi, Muharrem ayını bir matem ayına dönüştürmüştür. Tüm İslam âlemini derinden etkileyen bu acı olaydan ders alarak, birlik ve beraberliğimize, ortak değerlerimize her geçen gün daha çok sahip çıkmalıyız. İçerisinde paylaşmanın, şükretmenin, bir arada olmanın yanı sıra; zulme boyun eğmeyen, adaletten ve doğruluktan ayrılmayan Peygamberimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin'in şehit edilmesi hüznünü de barındıran bu ayın anlam ve önemini içselleştirmeliyiz.
Dünya döndükçe hak ile batılın mücadelesi devam edecek ve Yezid’ler- Hüseyin’ler bitmeyecek ama Allah’ın lütfu ve yardımı hiç kuşkusuz inananların, iman etmiş olanların üzerine olacaktır. Hz. Ali’nin dediği gibi: “Bin defa mazlum olsan da bir defa zalim olma.”
Bu ay ikram edilecek aşurelerin birlik ve beraberliğimizin perçinleşmesine vesile olması en büyük arzumuzdur. Bu duygu ve düşüncelerle başta Kerbela şehitleri olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anarken, Muharrem ayının dünya üzerinde barış, huzur ve mutluluk tohumlarının yeşermesine; gözyaşı ve zulmün sona ermesine vesile olmasını diliyorum.